CAROUSEL LV

Öncelikle 2011 2012 sonbahar kış yazımın maalesef yanlışla silindiğini belirtmeliyim.Üzgünüm...

Marc Jacobs beni bu sene şaşırttı .Ancak LV çantasına sapkın düşkünlüğüm,kendisine ve markalarına olan sevgim ile depreşti.Aslında kendime şaşırdım.Son yazmış olduğum LV 2011 sonbahar defilesinden sonra tekrar 2012 ilkbahar defileleri yayınlanınca , ilk Marc Jacobs'u takip ettim.Yazı yazmak benim öncelikle ruh halimin heyecanlanmasıyla ilgili olduğu için hemen laptopa sarıldım.Zira bu 2. defile benim hayatımda canlı izlemek istediğim , "orada olmalıyım" dediğim birkaç organizasyondan birisiydi.Marc Jacob' un ne kadar vizyon sahibi olduğunu anladım.Baştan sona her detay ile incelenmiş harika bir event olduğunu düşünüyorum.Kendi beğendiğim parçaları çıkardım ve ilkbahar ile gardırobumda nelerin değişeceğinin farkettim..Kışa giriş yaptığımız , ellerimizin buz kestiği şu günlerde beyaz , toz pembe , toz mavi , acık sarı , pudra renkleri ile baharın uyanışı içimi ferahlattı.Sizin için de bu gösteriden bir videoyu yükledim ki , mutlaka izleyin.

 Broderie Anglaise tekniği ile nakışlanmış elbiselerde , bebe yaka ve organze kullanılmış.
 Saç ve makyaj ise tamamen naturel , bayıldım.Taşlı taçlar süper  tamamlamış.

Podyumun tam ortasına kurulmuş dönen atlıkarıncadan inen mankenler yürüyüşlerini tamamlayıp yerlerine geçiyorlar. Ve beklenen final , tabiki Marc'ın kadim dostu Kate Moss'u görüyoruz ki, bu da artık LV defilesinin bir klasiği olsa diyoruz yani...Bütün mankenler edepli edepli yürürken ,kadın en son podyumdan inerken şöyle bir sıçrıyor ;böyle prenses ayakları ruhuma aykırı diyor sanki...
2011 sonbahar defilesi ne kadar fetiş ve karanlıksa bu kez tam tersi , bembeyazlara bürünmüş Marc Jacobs ile  peri masalında buluyoruz kendimizi...Şimdi birer karlar kraliçesi olarak kışın karanlık yüzünü gördükten sonra , yaza girerken pamuk prenses hazırlıklarınızı yapın.Marc Jacobs'u neden sevdiğim ayrı bir post konusu olabilir diyorum ben.

 Haydi bakalım...PAY